30 Eylül 2013 Pazartesi

Nivea Duşta Vücut Kremi

     
     Blog dünyasını şöyle bir çalkalamıştı Nivea duşta vücut kremi ilk çıktığında... Pek çok blogger tanıtım yazısını yazdı ben de o sayede duyup deneme kararı almıştım. Banyodan sonra vücudumu nemlendirmeyi genelde unuttuğumdan duş esnasında kullanılabilecek bir krem fikri beni ilk duyduğum anda cezbetti. Sadece acaba yağlı bir his bırakır da temizlenmemiş gibi hisseder miyim diye tereddüt ettim bir süre. Neyse ki böyle bir sorun yok.

   
     Ben kuru ciltler için olanını aldım badem yağı içeriyormuş ( ona da aldıktan sonra dikkat ettim tüylenme yapmasa bari) bir de normal ciltler için vardı yanlış hatırlamıyorsam. Fiyatı 12.50 Tl. Pek ucuz sayılmaz ama 250 ml kıvamlı bir ürün uzun süre bitmeyeceğini düşünüyorum. Kullanımı gayet kolay. Yıkandıktan sonra ürünü uygulayıp daha sonra duruluyorsunuz saç kreminin vücut versiyonu gibi yani...

         
Duştan çıktıktan sonra gerçekten cildimin nemlenip, yumuşadığını hissediyorum. Diz ve dirsek gibi ekstra bakım isteyen bölgeler için tabi ki yeterli gelmiyor ama benimki kadar kuruysa cildiniz o bölgeleri anca body butter paklıyor zaten:)


          Benim sevdiğim bir ürün oldu ve kesinlikle almaya devam edeceğimi söyleyebilirim...

not: fotoğraf google görsellerden alıntıdır


       

12 Eylül 2013 Perşembe

şallarımı nasıl düzenledim..

  Biliyorum ki şallarını nasıl ve nereye koyacağını bilemeyen bir tek ben değilim. O yüzden kendimce bir çözüm bulmuşken de kendime saklamayayım dedim. Daha önce şallarımı katlayıp üstüste koyuyordum ama birşey almaya çalışırken hepsini bozuyordum ve özellikle yün olanlar çok yer kaplıyordu. Sonra ikea'daki şal askısını gördüm ve hemen atladım tabi ama bir süre onu da nasıl düzenleyeceğimi bilemedim çok karmakarışık ve kullanışsızdı. Sonra yabancı bir bloggerda bu düzenleme şeklini gördüm. Mucizevi bir şey filan değil ya da süper düzenli de gözükmüyor ama hafif salaş olması, ve tüm şallarımı aynı anda görüyor olmak ve diğerlerini bozmadan kolayca alıp kullanabiliyor olmak beni cezbetti. İşte benim şal organizasyonum!


Arkadan birazcık daha düzensiz gözüküyor ama gardrobun köşesine koyduğum için o kısmı gözükmüyor ;)


Ben askının boş halinin fotoğrafını çekmeyi unutmuştum o yüzden aşağıdaki görsel alıntırdır.


 Fiyatını hatırlamıyorum ama çok uygundu.




Benim de BALMJOVİ'm var!:)




         Geçtiğimiz sene blog dünyasının içine girişimden itibaren en çok ağzımı sulandıran paletlerden biriydi BALMJOVİ. Ama the Balm Bulgaristan'da satılmadığından, boynu bükük Türkiye'e dönmeyi bekliyordum. Döner dönmez de aldığım ilk şey bu oldu. Gerçekten heveslendiğim kadar  varmış. BA-YIL-DIM!




         The Balm markasıyla ilgili konuşurken zaten tasarım konusundan bahsetmemek olmaz. Tüm ürünlerinin çok hoş ambalajları ve isimleri var. Bu ürünün tasarımı da çok keyifli. Mıknatıslı 2 kapağı var. Yukarı açılan büyük kapakta kalp şeklinde oldukça büyük bir aynası var. Aşağı açılan minicik kapakta ise bize hangi far tonlarıyla hangi ruju birlikte kullanabileceğimize dair örnekler vermiş. 12 far tonu, 1 highlighter, 1 allık, 2 de ruju var.


          Farlar, adagio adlı krem rengi far hariç, ışıltılı. Ama çok zarif duran hafif bir ışıltıları var gözünüzü korkutmasın. Kremsi bir yapıları var ve tozutma yapmıyorlar. Pigmentasyonları muhteşem. Kalıcılık konusunda ben hiç bir sorun yaşamadım ama bu her defasında far bazı kullanmış olmamla da ilgili olabilir.



     
 Highlighterı, highlighter kullanma alışkanlığı olmayan beni bile çok etkiledi. Kullandığım hemen her seferinde makyajdan anlamayan insanlardan iltifat aldım. Bugün sen cildine birşey mi yaptın çok hoş bir ışıltı var sende diye:) (Yoo bişi yapmadım doğal halim bu şekerim hihihi:)) Neyse... Bu highlighter galiba The Balm'ın meşhur Mary-Lou Manizer'ın aynısıymış..




        Allık çok hoş bir pembe-şeftali tonlarında. Belli belirsiz minicik ışıltıları var. Pigmentasyonu şahane, kalıcılığı çok iyi. Bu da Fratboy'un aynısıymış meğer bu gerçeği gidip fratboy almadan önce duysaydım iyiydi.. Neyse...

        Rujların biri daha doğal renklerde diğeri ise çok hoş bir kırmızı. Mecburen dudah fırçasıyla sürüldüğü için kırmızı da bile daha doğalımsı bir görüntü elde ediliyor. Hani böyle vuhuuuu bir kırmızı değil. Bu rujları kullanmayı çok seviyorum ama kalıcılıkları pek iyi değil açıkcası o yüzden evde makyajımı yaparken bunları kullanıyorsam dışarı çıktığımda yanımda başka bir ruj oluyor. 1-2 saat sonra başka bir ruj sürüyorum. (aklıma gelirse tabi)

      Açıkcası bu paletle ilgili sayısız yazı olduğu için swatch yapmıyorum. Ama bu paletle makyaj yapıp yapıp paylaşmak istiyorum arada sırada:) Bir sonraki yazıda görüşmek üzere sevgiler...
 Diğer palet yazılarımı okumak ister misiniz?
  elf far paleti
  urban decay naked


11 Eylül 2013 Çarşamba

Flormar ıslak&kuru kompakt pudra

     

     Merhabalar uzun bir aradan sonra yeni bir yazıyla karşınızdayım!.. Sofya'a döndüm ve tatil modundan çıktım:) Dolayısıyla artık düzenli yazı yazmaya başlayabiliriiiim... Bu yaz denediğim ve denemekte olduğum pek çok ürün var hepsinin yazıları yolda. Arada da kitap, dizi, spor gibi kozmetik dışı konularda da birşeyler karalıyayım diyorum ne dersiniz?





       Sonbaharın ilk yazısında yazın benim için kurtarıcı olan Flormar pudradan bahsetmek istiyorum.        Geçtiğimiz kış cildim çok fena kuruduğundan, hangi pudrayı kullanırsam kullanayım pütürlü bir görüntü oluşuyordu ben de gaza gelip "peeh ben pudra kullanmam artık yeaa" deyip elimdeki pudralardan kurtuldum! İyi halt ettim. Yazın da pırıl pırıl parlayan yağlı cildime fellik fellik pudra aradım. Öncelikle burdan nefret yazısı yazdığım Rimmel Stay Matte pudradan özür diliyorum, meğer kışınki kötü görüntü benim cildimin problemli olmasındanmış.(o yazı için tık tık ) Ahı mı tuttu ne yaptıysa yazın bir türlü transparan ya da benim ten rengime uygun olanından bulamadım:( Flormar ürünleriyle de pek bir tecrübem olmamasına rağmen satıcı arkadaşın ikna kabiliyeti sayesinde bu pudrayı denemeye karar verdim.


    (pisliğini mazur görün:))

            Bir kere Flormar kendini cidden çok geliştirmiş ürünün paketi çok şık ve kullanışlı. 2 taraftan kapak açılıyor. Bir kapakta aynası, arka kapakta ise sünger aplikatörü var. Kuru ya da süngerimizi ıslatarak ıslak uygulayabiliyoruz. Ben, fondöteni sabitlemek niyetiyle kullandığımdan kuru hali beni tatmin ediyor, bu haliyle bile fondötene destek ilave bi kapatıcılık sağlıyor. Ama ıslak hali daha iyi kapatıcılık veriyor, cildinde çok büyük sorunlar olmayanlar tek başına pudrayı kullanabilir..




            Kalıcılığı çok süper değil 4 saatte bir filan tazeledim. Ama Flormar'ın makyaj bazını kullandığım günler kalıcılığı çok daha iyiydi. 18 Tl'lik bir üründen bahsettiğimiz düşünülürse çok çok iyi bence. Şöyle ki ben bunu kuzenimin düğünü için yaptığım makyajda kullandım ve herkesin makyajı akmışken benim makyajım gecenin sonunda aynen duruyordu. Kısacası ben biraz da şaşırarak çok beğendim. Bütçe dostu bir pudra arayanların bir şans verebileceği bir ürün kesinlikle...


   


3 farklı tonu var bendeki en açık olan W05