26 Nisan 2014 Cumartesi

uzuuun bir aranın ardından...

   

      Son zamanlarda, günler hızla akıp gidiyor ben de dilim dışarda peşlerinden koşuyorum gibi hissediyorum. Yakın zamanda bir cerrahi sınavı atlattım, onun üstüne hemen kısa bir Türkiye seyehati, Sofya'a geri dönüş ve Almanca kursu, dans kursu derken pek sevgili blogcağızımı ihmal ettim :( Yeniden ritmimi bulmalıyım!

            Sofya'da malesef kapalı ve yağmurlu bir hava var. O yüzden "hurrey bahar geldi ayy ne kadan da enerjikim" modum beklemede kalakaldı, İzmir'deyken aldığım çiçekli elbisem ve eteğimle birlikte güneş yolu gözlüyor. Neyse bu kapalı havayı fırsat bilip gönül yaylarımı gevşetmeten önce daha dingin ve olgun bir ruh haline bürünmüş vaziyetteyim. Şöyle bir kafamı toparlayıp blogla ve hayatla ilgili neler yaptım, neler yapmalıyım analizi sürecine girdim :)

          Burçlarla ilgileneniniz var mı bilmiyorum ama astrolog ablaların burcumla ilgili öngördüğü gibi 2013'ten beri büyük bir değişim sürecinden geçiyorum. Hayatımla ilgili herşey değişiyor diyebilirim. Bu değişimler sonuca baktığımda hep olumlu yönde olsa da yaşandığı esnada biraz zorlayıcı olabiliyor. Güvenli bulduğum, çok mutlu olmasam da rahatıma gelen, alıştığım bir durumdan vazgeçmek, onu hayatından tamamen uzaklaştırmak biraz cesaret istiyor. Ya da tam tersi aslında hayatımda olmasını içten içe istediğim bir şeyi hedef koymak ve gerekeni yapmak da başarısız olma korkumu aşmayı zorunlu kılıyor. Örneğin youtube'da ilk makyaj videoları izlemeye başladığımda, ya aslında ben de böyle bakımlı olsam devamlı makyajımı yapsam diye düşünürken içimdeki muhalif ses, "hadi be! sen üşengeçsin hergün hayatta makyaj yapamazsın diyordu" Bunun nasıl sonuçlandığını kozmetik blogu açmamdan farkedersiniz heralde. Dansa başlamayı da çok istediğim halde şuana kadar gittiğim kurslarda pek istikrarlı olmayışım beni korkutuyordu ama 6 ay oldu zorunlu durumlar hariç hiç sektirmeden gidiyorum dans derslerine.
 
          Bu yazıyı ne yazacağımdan emin olmadan yazmaya başladım. Saçma sapan bir uzunlukta olacak ama kendi blogumda özgürüm saçmalama dozunun kararı tamamen bana ait yıh yıh! Bir de bu yazıyı şuanda okuyan, hayatında değiştirmek istedikleriyle ilgili bir türlü adım atamayan fıstık! Sana sesleniyorum. Harekete geç! İlişkinde mutlu değil misin sündürme, işinde, eğitiminde daha iyi olmak mı istiyorsun küçük hedeflerle başla. Dil öğren, enstruman çal kısacası yaşamayı kendine iş edin. Evet kötü insanlar var, evet haksızlığa uğruyoruz zaman zaman ya da hayal kırıklıklarımız oluyor. Ya da kimse bize birşey yapmasa bile kendi irademizin ihanetine uğruyoruz bazen ,çok başarmak isteyip yeterli çabayı gösteremiyoruz. Ama hayat bunlara rağmen değil bunlarla güzel. Engelleri aşabilmenin hazzıyla yola devam etmek daha keyifli. Hergün yeni bir macera! :)