25 Şubat 2014 Salı

Rimmel London Lasting Finish Ruj

           Eveeet yine ben, yine Rimmel'in bir dudak ürünü !!! Seviyoruuum kahretsiiinn :D Geçenlerde yazısını yazdığım ( okumak için          tık tık ) Rimmel'in moisture serisinin yumuşacıklığına, yağ gibi kayıp gitmesine aşık olmuştum. Ama o kadar yumuşak kıvamlı rujlarda koyu renk kullandığım zaman çok bulaşma, dağılma yaptığını farkettiğim için kendimi tuttum ve nude-umsu renkler seçmeye çalıştım. Ama tabi ki içimdeki koru renk ruj canavarını da yemlemem gerekiyordu. O yüzden rimmel'in diğer serilerine bakındım Kate Moss serisini (yazısı için tık tık ) sevmeme rağmen, dudakları kurutuyor olmasından dolayı onu es geçtim. Metalik mor-gri rengiyle bu serinin ambalajı dikkatimi çekti. Ve 016 numaralı heartbreaker adlı rengini aldım. İyi ki de almışım.

Soldaki Rimme Moisture Renew, sağdali Rimmel Lasting Finish


          Herkesin koyu renkler tercih etmediğini biliyorum ama yani b rengin güzelliğini nasıl anlatsam! Fuşya ama hiç çiğ değil. Tok bir renk
          Pigmentasyonu çok çok başarılı. Tek seferde rengini veriyor.
          Kremsi bir yapısı var. Pek çok long-lasting ruj gibi dudakları kurutma problemi filan olmuyor.
          Işıltısız ama hafif ıslak bir duruşu var.
          Çizgilere dolmuyor, dudak kusurlarını vurgulamıyor. Gerçi açık renklerinde durum farklı olabilir bilemiyorum.

          Kalıcı ruj iddiasıyla satılan bir ürün için yeterince kalıcı değil bence. Su içince, birşeyler yiyince filan tamamen çıkmasa da homojenliğini kaybediyor, ki tamamen çıksa daha iyi. Gün içinde çok kez tazelemek gerekiyor yani.
          Kesinlik daha fazla rengini almak istiyorum aslında ama farkettim ki elimdeki pekçok ruj serisi için aynısını söyleyip sonra yeni rujlar denemeye devam ettiğim için sıra gelmiyor. :)
          Bulgaristan'da Lilly'lerde 9 lv civarı. Türkiyede tam fiyatını bilmiyorum ama Watsons larda 15 TL civarı olduğunu tahmin ediyorum.
     
          Diğer dudak ürünü yazılarımı okumak için ;






         

24 Şubat 2014 Pazartesi

Vichy Aqualia Thermalia Nemlendirici

     Vichy'nin yılbaşı için hazırladığı setin (yazısı için tık tık ) içinde tam boy bir aqualia thermal nemlendirici ve bazı seyehat boyu ürünler vardı ben de bu sayede bir çok Vichy ürününü test etme fırsatı buldum . İçlerinde en beğendiğim bu nemlendirici oldu. Cildim yazın yağlıya dönük karma ve sivilcelenmeye yatkın olmasına rağmen kışın çok kuruyor ve nemsiz kalıyor.
 



      Markanın ürünle ilgili iddiaları;

  •   vichy thermal su ve shea yağı içeriği sayesinde yoğun nemlendirme özelliğine sahiptir
  •   48 saate kadar ciltteki yumuşaklık ve nemlilik hissinin korunmasını sağlar
  •   hipalerjenik formülü hassas ciltler üzerinde denenmiştir
  •   cildi yatıştırır, yağsız, kadifemsi bir his bırakır
  •   paraben içermez

     Cildi yatıştırdığı ve rahatlattığı kesinlikle doğru. Nem vermesinden çok memnunum özellikle nem verirken vıcık vıcık yağlı bir his bırakmadığı için.
     Benim için tek eksiği güneşten koruyucu içermiyor oluşu. Güneş kremi ve nemlendiriciyi üstüste kullanmayı sevmediğim için, gündüz SPF içeren başka bir nemlendirici kullanıyorum. Ama bu konuyu saymazsak hem gündüz hem gece kullanmaya gayet uygun olduğunu düşünüyorum.
      Kısacası benim çok sevdiğim ve tekrar alacağımı tahmin ettiğim bir ürün oldu. İyi bir nemlendirici arayışı içinde olanlara gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Sizin nemlendirici tavsiyeleriniz varsa duymak isterim! SEVGİLER!..
   

10 Şubat 2014 Pazartesi

Makyaj Süngerleri

   




     Herkes gibi ben de beauty blender denilen yumurta şekilli makyaj süngeri hakkında şiirler yazan, aşkını haykıran blogger ve vloggerlardan etkilenip "ben de istiyom yeaa" demiştim.
      Ama yani hem bi süngere o kadar para vermek, hem de internetten siparişle bilmemne uğraşmak zor geldiğinden, dedim dur bakalım bir piyasadaki muadillerden alıyım süngerle majyaj yapma konseptinden memnun kalırsam kalkışırım bu işlere.
      Yazın Türkiye'e gittiğimde İzmir Alsancak'dan Match Kozmetik adlı bir mağazadan böyle bir sünger edinmiştim. Ancak Real Techniques fırçalarımla aşk yaşadığımdan ona pek sıra gelmemişti. Nedendir bilinmez yaklaşık 2 haftadır filan ben bu süngere bir sardım, elime fırça almaz oldum. Yani beauty blender bundan iyiyse uygulamanın mükemmelliğini düşünemiyorum.
      Ürünü kullanmadan önce ıslatıyorum. Epeyce büyüyor. Fondöteni ya da kapatıcıyı pıtı pıtı (!) hareketi yaparak yüzüme uyguluyorum. Kapatıcılık tam kıvamında oluyor. Çok pürüssüz, acayip doğal bir görüntü yaratıyor. Sivilce vesaire sorunlu bölgelere ince katmanlar halinde kat kat fondöten ya da kapatıcı uygulandığında kekimsi bir görüntü yaratmadan, maksimum kapatıcılık elde edebiliyorsunuz. Ayy ne kadar beğendiğimi anlatamam!
     Olumsuz özelliklerinden biri, normalde kullanacağınızdan daha fazla ürün gidiyor. Sünger ürünün bir kısmını emiyor çünkü :( diğer olumsuzluğu ise makyaj yapmak daha fazla zaman alıyor, o yüzden şimdi yeni birşey keşfetmenin heyecanıyla hergün kullanıyorum ama normalde acelem varken filan kullanacağımı düşünmüyorum.
    Olumsuzluk demeyeyim de kullanılmasını zorlaştıran bir diğer durum da her kullanımdan sonra yıkanması gerekiyor. Ben bunun için Dove sabun kullanıyorum ve sivilceye yatkın bir cildim olduğu için, korkumdan iyice uğraşıyorum yıkarken.
     Ben başka bir markaya ait bir sünger kullanmadım o yüzden kıyaslama yapmam mümkün değil ancak Watson's da satılanı ve Real Techniques'in süngerini de denemeyi istiyorum. İçinizde herhangi bir markaya ait sünger deneyeniniz varsa tavsiyelerinizi duymayı çok isterim. Match kozmetiğe ait olanı denemek isterseniz fiyatı 12.5 Tl idi.