12 Mayıs 2016 Perşembe

Bugün Ne Yedim?

      Yabanci youtuberlar arasinda cok popüler olan bugün ne yedim videolarini izlemek nedense cok keyifli geliyo bana. Bunun blog postu versiyonu belki biraz saçma olacak ama bir deneyelim bakalim :)
       Şu sıralar vejeteryan ve vegan yasam stilini inceleme modundayım. Vejeteryan oldum demiyorum ama eti ve yumurtayi yemek gelmiyor icimden. Kendimi bir sure deneyip gormek istiyorum. Bu yazinin ana konusu o degil ama demem odur ki yediklerim vejeteryen beslenmeye uygun.
         Sabah kahvaltida muzlu, tarcinli bademli yulaf ezmesi yedim. Yulaf ezmesinin tadi tek basina bir şeye benzemiyor ama istediginiz herhangi meyve ve ceviz, badem gibi besin degeri yuksek kuruyemislerle oldukca lezzetli bir hale geliyor. Yarım bardak yulafa 1 bardak süt koyup tavada yulaflar sütü çekip yumuşayana kadar pişirdim. Sonra da 1 muz, 5-6 tane çiğ badem biraz da tarçın ekleyince voila kahvalti hazir! Tabi ki peynirli, zeytinli türk kahvaltisinin yeri ayrı ama yulaf da uzun süre tok tutması , pratikliği açısından hoş bi alternatif. Bir de farkettim kibu kahvaltıyį yiyince gün içinde canım tatlı istemiyor


Öğle yemeğinde yeşil mercimek vardı. Kuru baklagiller bol miktarda protein icermeleri nedeniyle veganlar ve vejeteryanlar için ayrıca önem taşıyorlar. Ama herkes için hem besleyici hem lezzetli bir öğün diye düşünüyorum. Ben de gaz yapıyor ya diyenlere bir de kimyonla denemelerini öneriyorum. :P



   Aslında şu sıralar yaz meyvelerine sarmış durumdayım. Bol bol erik, çilek ve kiraz yiyorum. Ama o gün evde olmadığından dolapta bulduğum 1 elma ve 1 portakalı ara öğün yaptım.


Öğleyin yediğim mercimek ve koca meyve tabağından sonra çok aç olmadığımdan günü hafif bir şeyler yiyerek bitirmek istedim. Peynir, zeytin, marul, domates ve salatalıkla yaptığım, sos olarak yalnizca limon kullandığım koca bir tabak salata da günün son öğünüydü.


          Mümkün olduğunca sağlıklı beslenmeye çalıştığım bir günü böyle geçirdim. Darısı diğer günlerin başına diyelim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere sevgiler!..

 

10 Mayıs 2016 Salı

Haydi Planlayalım-8

       Merhabalar herkese çok güzel bir hafta diliyorum. Ben de haftaya güzel bir enerjiyle başladım. Ajandamı da hevesle süsleyip planlamaya hazır hale getirdim. Bu hafta sticktoyourplan adlı bu blogdan sevgililer günü için hazırlanmış pembe sticker kitini kullandım. Sonuç benim çok hoşuma gitti siz ne dersiniz?












5 Mayıs 2016 Perşembe

Evde Saç Boyama Deneyiimm

      Bir süredir içime hafiften bir sarışın olma sevdası düşmüştü. Yakışır mı, severek kullanır mıyım emin değildim ama hayatımın bir döneminde kullanıp hevesimi alayım istedim. Kesin kararlı olduğum bir nokta açıcı istemediğimdi. Saçlarım kendini toparlasın diye kıyıp kestirmişken açıcıyla dalmaya gönlüm el vermedi. Boya da başlı başına yıpratıcı bir süreç ama ne biliyim açıcıya göre daha insaflıdır en azından diye düşünüyorum. Kuaförlerle de o kadar kez kötü deneyimim oldu ki kuaför fobim var resmen. O yüzden evde denemeye karar verdim. Yaklaşık 2.5 ay önce Loreal Excellence 8 numarayla boyamıştım


Tabi ki sarı tutmadı. Eskiden kalma balyajlarım daha açık olacak şekilde böyle  koyu karamel- koyu kumral arası bir şey oldu. Ama şuana kadar kullandığım boyalar arasında Loreal yıpratma özelliği en en az olandı. Kutunun içinden boya öncesi uygulanan bir koruyucu serum ve en az  3-4 kez kullanılabilecek miktarda çok başarılı bir saç kremi çıkıyor. O anlamda çok memnun kalmıştım. Ama işte rengini çok açamamıştı malesef.

En son dün saçlarım şu haldeydi.



Daha güneşli bir ortamda ise şöyle duruyordu ;


Bir sonraki adımda ne yapacağımı bilememekten diplerim almış yürümüş, feci bir hal almıştı. Dün en son gözümü karartıp Gratis'deki satış sorumlusunun sizin saçınızı anca bu açar tavsiyesini dinleyerek Wella Koleston'un 12.0 rengini aldım.




2 kutu boya alıp uyguladım içlerinde 1er tane ilk gün uygulanacak bakım kremi, 1er tane 15. gün uygulanacak renk aktifleştirici ve 1er tane de 30. gün için parlaklık veren bakım kremi çıktı. Fikir olarak iyi düşünülmüş bakalım işe yarayacak mı? Saçımın şuanki halini beğendim mi beğenmedim mi emin değilim henüz.
Not: Fotoğraflar 2 ton filan koyu çıkmış :/




Bu kadar turuncu olmasını istemiyorum ama bana küllü tonlar hiç yakışmaz gibi geliyor o yüzden küllü renkler almaya korkuyorum. 

Saç boyama konusunda tecrübeli ablalarım, kardeşlerim bir tavsiyeniz varsa duymaktan çok mutlu olurum. Bir de saçın rengini nötrleyici tonerlar oluyormuş nereden bulunur duyanınız bileniniz var mı?








3 Mayıs 2016 Salı

En Sevdiğim 5 Kitap

   Geçenlerde Didem Soydan'ın Youtube kanalında en sevdiği 10 kitaptan bahseden videoyu görünce bu fikir blog postu konusu olarak da hoşuma gitti. Okunabilir uzunlukta olması açısından 5 kitaptan bahsetmek daha uygun geldi. Elbette insan bütün okuduğu kitapları hatırlayamıyor bir anda ama aklıma gelenlerden en sevdiğim 5 tanesinden bahsetmek istedim. Belki daha sonra en sevdiğim 5 kitap vol:2 gelir :D


  1. Harry Potter Serisi
   Böyle bir yazıya çok edebi bir başlangıç olmadığının farkındayım. :) Ama Harry Potter serisinin yeri ben de çok farklı ve sanırım hep de öyle kalacak. J.K. Rowling 'in  kurduğu büyülü dünyayla ortaokuldayken tanışmıştım. Seriye ait 7 kitabın her birini defalarca okumuşumdur.  İçlerinde bir favori seçmek benim için çok zor ama konu bakımından bana en lezzetli gelen sanırım 3. kitap olan Azkaban Tutsağı. Bu dünyaya yabancı olanlar Harry Potter  serisinin çocuk kitabı olduğunu düşünebilir muhtemelen ama bence anlatım dili, kitaplar arasında kurulan beklenmedik bağlantılar, karakterlerin derinliğiyle bundan çok daha fazlası.


 
     2. Bin Muhteşem Güneş


    Khaled Hosseini, kitapları deli gibi satan Afgan kökenli bir yazar. En sevdiğim 5 kitabın 3ü aynı yazara ait olsa biraz saçma olacaktı o yüzden yalnızca Bin Muhteşem Güneş'i listeye koydum ama yazarın Uçurtma Avcısı, Ve Dağlar Yankılandı gibi benim çok çok severek okuduğum kitaplarından da bahsetmezsem olmaz. Yazar, romanlarını genelde Afganistan'da yaşanan savaş ve yoksulluk gerçeğinin üzerinden kurguluyor. Kitabın başından sonuna duygudan duyguya sizi sürüklüyor. kitaplarının en az birkaç yerinde trajik bir gerçeklik suratınıza tokat gibi çarpıyor. Dili oldukça sürükleyici. Bin Muhteşem Güneş belki kadın hikayesi olduğundan bende diğer 2 kitabın bir adım önüne geçti. Hala okumayan kaldı mı bilmiyorum ama varsa şiddetle tavsiye ediyorum.




3. Göçebe
Meşhuur Alacakaranlık serisinin yazarı Stephenie Meyer tarafından yazılmış olan Göçebe adlı kitabı ben okumaya doyamamıştım. Çevremde çok bahsedeni duymadım. Filmi de yapılmıştı ve bence çok iyi olmamıştı acaba o yüzden mi kitapla ilgili bi önyargı yarattı bilmiyorum. Ama bence cidden çok orijinal bir konu olmuş. Anlatım olarak ''fakat ne yazmış kadın ya!!'' dedirtmese de kurgusu beni etkilemişti. Sürükleyici kitap arayanlara tavsiye ederim ancak 50 sayfa filan pek sarmamıştı sabrederseniz kitap sizi ele geçirecektir :) 




4. Adı : Aylin
Ayşe Kulin'in çok eleştiri aldığını farkediyorum. Dilini ''magazinel' ya da çok basit bulanlar var. Valla bence herkesin Yaşar Kemal kadar güçlü bir kalemi olmasına gerek yok. Her kitabına bayıldım diyemesem de son kitabı hariç tüm kitaplarını okuduğum Ayşe Kulin'in bence en iyi kitaplarından biri Adı: Aylin. Aylin Devrimel'in hayatını anlatan kitap, karakterin sıradışılığı, hayatının dolu dolu oluşu, anlatım dilinin akıcılığıyla keyifle okunuyor. Ben de yarattığı en belirgin duygu ''Her anın keyfini çıkarmalı arkadaş. Hayat inişiyle çıkışıyla yaşanası!'' oldu. 



5. Alamut
Bir dönem çok enteresan bir tarihi kişilik olan Hasan Sabbah'ın hayat hikayesine sarmıştım. Hakkında birçok farklı kitap okudum. Ama en beğendiğim Hasan Sabbah'ın hikayesinden öte Alamut kalesi ve orada yaptıklarına odaklanan Vladimir Bartol'a ait Fedailerin Kalesi Alamut olmuştu. Tarihsel karakterlere dayalı romanları sevenlerin zevkle okuyacağı bir kitap olduğunu düşünüyorum.