9 Eylül 2014 Salı

Sonbahar Makyajı

     Henüz Izmir'e sonbahar havası gelmediyse de yağmurlu Sofyaya dönmeme birkaç gün kala psikolojimi hazırlıyım dedim :) toprak tonlarında bir göz makyaji, koyu dudaklar filan yaz boyunca pek tercih etmeyip özlediklerimden...


Yüz makyajı



Göz Makyajı





Dudak Makyajı



8 Eylül 2014 Pazartesi

MAC Casual Colours- lip&cheek colour

       Mac'in casual colours serisinden hem krem allık hem ruj olarak kullanılabilen bu ürünü, indirimden %50 indirimle almıştım. Açıkcası, uygun fiyatlı bir Mac ürünü buldum rengi de güzelmiş alıyım bari diye düşünerek alırken bu kadar kullanacağımı düşünmemiştim. Ama bu yaz elimden düşürmediğim bir ürün oldu.
       

     
             Bendeki rengin adı Hi Jinks! Çok hoş bir nar çiçeği rengi. Özellikle yanık tene çok yakışıyor.

   

Bu kadar kremsi yapıda bir ürünün dudakta daha nemlendirici olmasını beklerdim ama malesef biraz kurutucu buldum ve dudak kusurlarını belirginleştiriyor. O yüzden dudak nemlendiricisinin üzerine kullanıyorum. Dudaktaki kalıcılığı çok etkileyici değil. Ama allık olarak kalıcılığı oldukça başarılı. Renk allık olmak için çok korkutucu görünüyor olsa da iyi dağıtıldığında gayet doğal duruyor.


Zaten krem allığın yanaklara verdiği canlı, sağlıklı görüntüyü çok seviyorum. Bir de bu dudaklar ve yanaklara aynı ürün konseptini de pek sevdim. Acelem varken de bu sür çık rahatlığında ürün kolayıma geldi. Buna benzer başka ürünler bulursam da denemek isterim tavsiyeniz varsa beklerim. Yeni yazıda görüşmek üzere sevgiler!..

7 Eylül 2014 Pazar

Benefit- How To Look The Best at Everything

   Bloglarda görüp görüp ağzımı sulandıran Benefit ürünlerini deneme şansım olmamıştı. How to look at best at everything adlı bu paleti görünce, birden fazla ürünü deneme şansı elde edeceğim için hemen yapıştım.



        Çok sevimli kitap görüntülü bir ambalajı var. Üst kapağında hangi ürünün nasıl kullanılacağını tarif eden sayfaları açınca büyükçe bir ayna elde ediyorsunuz.





    7.5 ml porefessional makyaj bazı, 7 ml hello flawless fondöten, 2 farklı tonda 1,5 g boi-ing kapatıcı ve 4g hello flawless pudra ve pudra için aplikatör iceriyor.


       Light ve medium olmak üzere 2 seçenek vardı ben light olanı aldım. Ama renklerin yeterince açık olmadığıni belirtmeliyim. Şuan hafif yanmış olduğumdan idare edebiliyorum ama normal ten rengime pek uygun değil.


       Porefessional adlı makyaj bazıyla ilgili çok bişi söylememe gerek yok sanırim. O kadar konuşuldu ki! Ben de çok beğendim. Gözeneklerin görüntüsünü hafifletmesini oldukça başarılı buldum.


        Hello flawless fondöten yağ içermemesi, 25spf bulundurması dolayısıyla bu yaz çok işimi gördü. Hafif yapısı, uygulamayı kolaylaştırıyor ve rahatsız bir his bırakmıyor. Kapatıcılık konusunda pek tatmin edici değil ( benim cildim çok sorunlu) ki öyle bi iddiası da yok zaten. Kalıcılığı da fena sayılmaz. Tabi sıcak izmir günlerinde herhangi bir fondötenin pudrasız pek şansı yok. Memnun kaldım ama tam boyunu almam çünkü daha uygun fiyatlı daha yüksek performanslı fondötenler var. :)


        Boi-ing adlı krem kapatıcının koyu olanı cidden çok koyu olduğundan anca açıkla karıştırıp kullanabiliyorum. Böyle parmağımı daldırıp yüzüme uygulamak pek hijyenik değil. O yüzden daha çok gözaltıma kullanıyorum. Kapatıcılığı çok muhteşem olmasa da iş görüyor. Yine tam boyunu almayı tercih edeceğim bir ürün olmasa da çok büyük bir şiķayetim yok.
        Hello flawless pudra bu palette en sevdiğim ürün oldu. Diğer herşeyin paletten çıkarılabilmesi mümkünken bunun sabit olması ise paletle ilgili tek büyük şikayetim. Ne mantıksız ama! dışarı çıkarken yanıma almak isteyeceğim en önemli şey pudra koca paleti mi taşıyım?! Alla Alla! Neyse pudranın çok hoş hafif bir yapısı var cakey denen görüntüye sebep olmuyor. Makyajı çok güzel sabitliyor.
Bu şirin paleti sevek kullanıyorum. Seyehatler için çok uygun. Kullanışlı, pratik ee daha ne olsun!? :) Sevgiler!..

6 Eylül 2014 Cumartesi

Maybelline Master Duo Thin or Thick Sıvı Eyeliner

    Maybelline' in master duo serisinin göz kalemini denemiştim kalıcılık konusunda başarılı bulsam da fazla dramatik görüntüsü ve gün sonunda makyaj temizlemenin zorluğu nedeniyle pek sık kullanamadım. Aynı serinin sıvı eyelinerını da bi yerlerde duymuştum. Deniyim dedim. Ama tabi yanlış olanı almayaymışım iyiymiş. Almam gereken keçeli kalem formundakiymis.







        Benim aldığımın aplikatörü de keçe uçlu ancak ucuna minik yassı bir şekil vermişler böylece yuvarlağın yassı yan tarafı kullanıldığında ince, düz geniş kısmıyla da kalın bi çizgi elde edebiliyormuşuz. (GÜYA!)  Ben pek faydasını göremedim.
       İçinde karıştırma mekaninizması var. Kullanmadan önce iyice karıştırılması gerekiyor. Buna rağmen tek bir gözüme yetecek ürün bile gelmiyor aplikatöre. Sinirimi bozan ilk şey bu oldu.
      Ürün yeterince siyah ve pırıltı filan barındırmamasına rağmen hoş bir parlaklığı var bu kısmı güzel ama o ya da bu sekilde üstünden geçmek gerekirse siliniyor! Sabah acele acele hazırlanmaya çalışırken nasıl delirdiğimi tahmin edersiniz.
        Kalıcılık konusu da ayrı bir sorun. Dağılmıyor, akmıyor gözümden uçuyor resmen bir zamanlar orada eyeliner olduğunu farketmek için epey dikkatli bakmak gerekiyor :(
       Uzun zamandır blogla ilgilenememistim olumsuz bir yazıyla döndüm ama olsun darısı olumlu yazıların başına :)
        Bu ürünü deneyen var mı? Sizde de benzer sorunlar oldu mu? Bir de master duo keçeli kalem gibi olanı deneyen var mı? Memnun kaldınız mı acaba yorumlarınızı paylaşırsanız mutlu olurum. SEVGİLER!..
       

5 Mayıs 2014 Pazartesi

Benim Tüylü Arkadaşım

       Youtube' da Tüylü Arkadaşım başlıklı birkaç videoya rastladığımda fark ettim ki hayatımın çok önemli bir parçasından blogumda hiç bahsetmemişim. Pek sevgili kuçumu blog camiasına takdim etmenin zamanı geldi :) Bunu da bulduğum bu tag sorularını yanıtlayarak yapmak istedim...




       1. Evcil hayvanınızın adı nedir?
           Felix. Felix ismini seçmem de şöyle oldu: Ben Tıp öğrencisi olduğumdan Latince bir isim                      koymak istiyordum. Felix siyah olduğundan da siyah, karanlık, koyu gibi kelimelerin latincesine              bakıyordum kulağa hoş gelen var mı diye. O sırada da annem bence sen yine de aydınlık bir isim            koy diye bir laf edince. Mutlu kelimesinin latincesine baktım o da Felix'miş. Çok içime sinerek,              severek koydum bu ismi

       2. Evcil hayvanınızın cinsi nedir
           Kendisi bir minyatür pinscher. Kökeni Almanya'a dayanan bu ırk zamanında fare yakalamak için                   kullanılıyormuş. Boyundan büyük cesareti olan, çok zeki bir ık bence. İştahları çok açık oluyor.                           İnsanın gözünün içine bakıp çıkardığı ağlamaklı seslerle istediğin elde etmek konusund çok başarılı               :) Şımarmaya yatkın. 

         3. Ne zamandır hayvan dostunuzla birliktesiniz?
          1.5 yıla yakındır birlikteyiz.

       4. Kaç yaşında?
         Bana geldiğinde 40 günlüktü yani 1.5 olmak üzere

       5.Size ilginç gelen özellikleri var mı?
         Bu biraz bir annenin kendi çocuğunu hep en özel bulması gibi. Bana da yaptığı birçok şey çok                özel, çok ilginç geliyor. En komik bulduğum, papağan gibi gelip omzuma oturuyor bazen, ben                kıpırdayıp rahatsız etmediğim sürece de epey bir süre oturmaya devam edebiliyor.                                Küçük cinsler bazen biraz hırçın olabiliyor ama benim bızdık acayip canayakın. Parkta, bahçede              kendisinden kat kat büyükler de dahil olmak üzere tüm köpeklere gidip şöyle bir selam verip,                  oyuna davet etmeden geçmiyor. Bir de en ilginç gelen özelliği, ben hazırlanırken giydiklerimden mi          artık hazırlanırken yaptığım başka birşey mi bilmiyorum. Onu dışarı çıkarıp çıkarmıyacağımı                  anlıyor bir şekilde :) Gidip kapının önünde bekliyor ya da hiç ilgi göstermiyor
 
       6.Evcil hayvanınıla ilişkiniz size ne ifade ediyor?
         Hayatında hiç hayvanla yaşamamış  bir insanın anlamasının zor olduğunu biliyorum. Ama Felix de          Türkiye'de annemle birlikte yaşayan Labradorumuz Ela da benim için gerçekten çok kıymetli.                Onların koşulsuz sevgisi, masumiyeti içimi ısıtıyor. Canım sıkkın olduğunda Felix birşey yapıyor            mesela evin içinde deli gibi kendi kendime kahkahalarla gülüyorum. Bir evcil hayvanla yaşamak              çok büyük sorumluluk ve zorlukları saymakla bitmez. O yüzden bu zorluğa hazır olduğundan                yüzde yüz emin olmayan kimseye tavsiye etmiyorum. Pek çok hayvan bu yüzden mağdur oluyor            çünkü. Ama bu sorumluluğu alabileceğinizi düşünüyorsanız çok çok keyifli olduğu da gerçek!


      7. Evcil hayvanınızı çağırırken kullandığınız lakaplar nedir?
         Feliçita, felüş, gaffur vs bir sürü lakap kullanıyorum :) Hepsine de alıştı garibim dönüp bakıyor :)            Birde Felix yabancı bir isim olduğundan, telaffuz edemeyen anneannem Filiz diyor. Bir kuzenim de          ona en çok Pepe ismi yakışıyor ben Pepe diyeceğim diye inat ediyor :)





 

30 Nisan 2014 Çarşamba

Nisan Ayı - En sık kullanılanlar

         Farkettim ki daha önce aylık favoriler, sık kullanılanlar tarzı bir yazı yazmamışım. Vaktidir dedim! Buyrunuz benim Nisan ayında en sık kullandığım ürünler :)


        Şu sıralar Clinique anti-blemish solutions rejimindeyim :) Cilt bakımımda ve fondöten olarak yalnızca bu seriye ait ürünler kullanıyorum. İstikrar belki cildime iyi gelir umuduyla... Dolayısıyla bu ay hergün kullandığım fondöten  Clinique Anti-Blemish Solutions Fondöten. Detaylı yazısı için tık tık



        Fondöten öncesi baz olarak ise çok memnun olduğum Garnier 5 sec. Perfect Blur, hergün elimin gittiği makyaj bazı oldu. Yazısını okumak için tık


        Bu ay cildimdeki kusurlar için çok fazla kapatıcı kullanmadım açıkcası. Cildimi biraz rahat bırakmak istedim ama daha iyi bir görüntü elde etmek istediğimde cilt kusurlarımın üstüne ve hemen hemen hergün göz altlarıma kullandığım kapatıcı MAC Prolongwear concealer oldu.



       Göz altlarıma kapatıcıyı uygulamak için daha önce pek fırça tercih etmiyordum. Ama Ecotools'un airbrush concealer fırçası o kadar başarılı ki bu konuda. Artık kolayıma geliyor hep bu fırçayı kullanıyorum.


        Hem göz altı makyajımı, hem cilt makyajımı sabitlemek için Make Up For Ever'ın HD pudrasını kullanıyorum. Gossmakeupartist 'i takip edenleriniz biliyordur. Kendisi yakın zamanda cilt makyajında kulağa tuhaf gelen bir yöntem tavsiye etti. Ben de denedim ve gerçekten çok memnun kaldım. Nemlendirici ve bazı uyguladıktan sonra, fondötenden önce transparan toz (compact pudra olmamalı) bir pudrayı cildimize uyguluyoruz. Fondöteni pudranın ardından uyguluyoruz.Ve sonra ihtiyaç varsa fondöteni az miktar pudrayla sabitliyoruz. Bu yöntemle hedeflenen daha az fondöten kullanarak daha fazla kapatıcılık elde etmek ve porların görünümünü minimize etmek. Ki bence işe yarıyor. Bir deneyin derim



       The Balm'ın put a lid on it adlı far bazını çok istiyordum. Ama Türkiye'de geçirdiğim kısa zamanlarda bir türlü bulamıyordum. Kardeşceğizim sağolsun ben İzmir'e gitmeden önce, hem de indirim zamanında denk getirmiş bir tane almış benim için. Gerçekten almayı bu kadar istediğim kadar varmış. Çok çok başarılı! Azıcık bir miktar 2 göz kapağına da yetiyor. Farlar bütün gün bozulmadan, çizgilere dolmadan kalıyor. Şahane!


        Göz makyajında bir diğer favorim ise, Essence'in extra longlasting eyeliner pen. İncecik bir çizgi kolayca çizilebiliyor. Kalıcılığı da gayet başarılı. Tek sıkıntısı kısa sürede hemen kurumaya başladı ki bu da keçeli kalem gibi olan eyelinerların bir cilvesi sanırım. Ama o fırça uçlu olan jel eyelinerlarda ben çok sık hata yapıyorum yaa:( Nasıl beceriyorsam bazen kirpiklerime filan bulaştırıyorum :/


        Bu ürünü favorilerimde bahsettiğime inanamıyorum çünkü ilk aldığımda nefret etmiştim. Ama bu ay en sık kullandığım rimel, Bourjois Twist Up The Volume. Bu rimelle olan maceramın detaylarını öğrenmek için buyurunuz


       Dudak ürünleri konusunda favori seçmek beni çok zorladı. Ama galiba bu ay en sık bu ikiliyi kullandım. Essence'in 06 satin mauve adlı dudak kalemini tüm dudaklarıma uyguladıktan sonra, maybelline'in colorama serisinin adı silinmiş bu çok açık pembe dudak parlatıcısını kullanıyorum.


29 Nisan 2014 Salı

NYX alışverişim!!!

        NYX yabancı blogger ve vloggerlardan duyduklarım arasında en çok ağzımı sulandıran kozmetik markalarından biriydi. Bulgaria Mall'daki Debenhams mağazası bir sürpriz yapmış NYX getirmiş!!! Nasıl mutlu oldum anlatamam. Bu sevincim muhtemelen normal insanlara çok manasız geliyordur. Ama biliyorum ki siz kozmetik bağımlıları beni anlıyorsunuz :D

        Neyse ilk gördüğümde duygusal (!) sebeplerden hiç birşey alamadan mağazadan çıkarken resmen fiziksel acı hissettim  :/ Sonra ilk fırsatta soluğu NYX standında aldım. Aldım almasına da stand bildiğin yağmalanmış! Hele o allıklar! İnternetten o kadar swatch videoları izleyip alabilirim diye karar verdiğim allıkların hiç biri kalmamıştı. Var olanlar içinden NYX'in meşhur ürünlerinden birkaç tane edindim deneme amaçlı. Ama hepimiz biliyoruz ki NYX maceram burda bitmez  :) Bulgaria Mall'un da evime ne kadar yakın olduğu düşünürse...
     
                                                          İŞTE ALDIKLARIM
                           
 
Alışveriş yazısını yazana kadar sabredemediğim için hepsini kullandım :) O yüzden kısa kısa yorumlarımı da yazacağım.

NYX alışverişi yapıp meşhur butter gloss'lardan almamak olmazdı. Tabi ki elim hemen en koyu renge gitti. Bu rengin adı cherry pie imiş.



Birkaç yerde açık renklerinin pigmentasyonun daha iyi olduğunu okumuştum gerçekten de bu renginde uygularken homojen bir görüntü elde etmek için biraz uğraşmak gerekiyor. Ama çok büyük mesele değil.



 Rengi göründüğü kadar korkutucu bir kırmızı değil. Günlük kullanım için ideal hafif bir kırmızılık veriyor . Kırmızı kullanmak isteyip cesaret edemeyenler için mükemmel bir başlangıç olabilir. Gerçi ne yalan söyliyeyim ben de daha yoğun pigmentasyonlu, ambalajında görünene daha yakın bir kırmızı tercih ederdim :)


Butter glossların, açık renklerinin pigmentasyonlarının daha başarılı olduğunu duymuşutum zaten. Bu en koyu renkte de homojen görüntü elde etmek için bi kat daha geçmek gerekiyor üstünden. Ama çok da ciddi bir sorun değil. Yapış yapış olmayışı, kremsi yapısı, kalıcılığının bir glossa göre gayet iyi oluşu kusurunun örttü benim gözümde :)

NYX'in allıkları da malum çok konuşulur. Ben de bir tane pudra bir tane de krem allık edindim. Almak istediğim tonlar olmayınca seçmekte biraz zorlandım ama kullanınca seçimlerimden memnun kaldım.

Pudra allığımın tonu Pinched. Nars'ın Orgasm adlı allığına muadil olduğu söyleniyor. Bilmiyorum orasını ben hiç ışıltılı allığım olmadığı için tercih ettim. Altın ışıltıları olan pembe-şeftali. Pembesi biraz daha ağır basıyor.



  Krem allığın rengi ise Natural. Bu da yine bir şeftali-pembe ama çok daha açık bir renk. Yanakta duruşuna bayıldım. Gerçekten ismi gibi çok doğal duruyor. Bu arada krem allık konseptine de anında ısındığımı söylemeliyim.




Son olarak da Jumbo Göz Kalemlerinin, Iced Mocha adlı olanını aldım. Çok hoş bir bronz. Yumuşacık. Sürümü çok kolay, dağıtması çok kolay. Kalem fardan beklediğim herşeyi karşıladı. Tek başına kullandığımda çizgilere dolma yaptı. Ama far bazıyla ya da Naked paletimdeki çok benzer tonda olan bronz renkle sabitlediğimde sorunsuz bütün gün kullanabildim. Bu jumbo kalemlerin hem far bazı, hem göz kalemi, hem de far olarak kullanılması durumunu da çok sevdim. Sadece keşke asansörlü olsalarmış...




Aldıklarım şimdilik bu kadar. Sizlerin de NYX'den muhakkak şunu da denemelisin filan gibi tavsiyeleriniz olursa çok mutlu olurum. SEVGİLER!!!

28 Nisan 2014 Pazartesi

Clinique Anti-Blemish Solutions Fondöten

   
       Yaklaşık 1 ay önce Clinique'in anti-blemish solutions serisinin 3 aşamalı cilt bakım setini ve fondötenini almıştım. (Alışveriş yazısı için tık) Cilt bakım ürünlerini de fondöteni de düzenli kullanıyorum. Sivilcelerimle ilgili olumlu bir gelişme olsa da henüz çok belirgin değil o yüzden cilt bakım ürünlerinin yazısı için daha erken olduğunu düşünüyorum. Ama yüzümdeki sorunlu bölgelerin düzenli fotoğrafını çekiyorum. Yazıyı yazdığımda adım adım gelişmeleri görebileceğiz.
     




      Fondöteni de 1 aydır kullanıyorum. Artık yorumlarımı paylaşabilirim diye düşündüm.

      Elimdeki rengi en açık ton olan 01 fresh alabaster. Çok açık tenli olanlara malesef koyu gelebilir. Almaya niyetiniz varsa muhakkak yüzünüzde deneyin derim.

      30 ml bir ürün, gözüme bayağı küçük gözükmüştü ama elimdeki diğer fondötenlere baktım hepsi 30 ml miş :) Plastik, hafif bir ambalajı var. Gayet pratik ve seyehat dostu.



   Kapatıcılığı orta seviyede. Sivilce problemi olan ciltler için üretildiği düşünülürse biraz daha kapatıcı olsa daha iyi olurmuş sanki. Eğer o gün daha iyi bir cilt makyajım olsun istiyorsam, kapatıcı kullanıyorum. Ama açıkcası son zamanlarda pek de umursamıyorum sivilcelerimin biraz gözükmesini mümkün olduğunca az ürün kullanmaya çalışıyorum.

   


  Bu fondötenle ilgili benim için en büyük sıkıntı şu ; heralde her sivilceli cilt çok yağlı olur diye düşünmüşler, o yüzden hiç acıması yok yüzümde kuru bir bölge varsa çok kötü, pütür pütür bir görüntü yaratıyor. Düzenli peeling ve çok iyi nemlendirmek gerekiyor makyaj öncesi ki kullanmakta olduğum aynı serinin nemlendiricisi bu konuda yeterli olmuyor. O yüzden makyaj öncesi Vichy aqualia thermal nemlendirici kullanıyorum. Yazısı için tık tık Cildi çok kuru olanların uzak durması gereken bir fondöten. Ben de kışın kullanmaya kalksaymışım sonuç hüsran olurmuş. Ama İzmir'in çok sıcak ve nemli yazında çok işime yarayacağı da aşikar.

     Ben hem fırçayla, hem elimle, hem de süngerle uygulamayı denedim. Fırçayla malesef istediğim sonuca ulaşamadım. Elimle ve süngerle denediğimde sonuç daha iyiydi. Süngerle en doğal sonucu almama rağmen hem çok ürün gittiğinden hem de kapatıcılığı biraz daha azaldığından daha çok parmaklarımla uygulamayı tercih ediyorum. Uygulamadaki bence en önemli nokta ürün çok çabuk sabitleniyor. Bu yüzden hızlı hareket etmek gerekiyor. Tüm yüze nokta nokta yapıp dağıtmaya çalışmak yerine bölgesel olarak uygulandığında sonuç daha güzel oluyor.

    His olarak da çok hafif, hiç rahatsızlık vermeyen bir fondöten. Yağlı ciltler için olmasına rağmen ölü gibi mat görüntü yaratmıyor. Sağlıklı ve doğal bir bitişi var.

     Sivilceyle ilgili katkısında yüzde yüz emin olamam tabi ama normalde yüzümde çıkmakta olan bir sivilce varsa bütün gün fondötenle dolaştığımda akşama o sivilce kat be kat büyümüş olur. Ama bu fondöteni ve cilt bakımı serisini kullandığımdan beri yeni sivilce pek çıkmıyor sanki. Var olanlarda kuruyor gibi ama yazının başında da dediğim gibi sivilce durumumda gerçekten büyük değişim olduğu zaman daha net konuşabilirim bu konuda.

    Yağlı cildi olup, sivilce sorunu yaşayanları çok çok mutlu edeceğini düşündüğüm bu ürün beni de şimdilik biraz uğraştırmakla beraber memnun ediyor!..




   

26 Nisan 2014 Cumartesi

uzuuun bir aranın ardından...

   

      Son zamanlarda, günler hızla akıp gidiyor ben de dilim dışarda peşlerinden koşuyorum gibi hissediyorum. Yakın zamanda bir cerrahi sınavı atlattım, onun üstüne hemen kısa bir Türkiye seyehati, Sofya'a geri dönüş ve Almanca kursu, dans kursu derken pek sevgili blogcağızımı ihmal ettim :( Yeniden ritmimi bulmalıyım!

            Sofya'da malesef kapalı ve yağmurlu bir hava var. O yüzden "hurrey bahar geldi ayy ne kadan da enerjikim" modum beklemede kalakaldı, İzmir'deyken aldığım çiçekli elbisem ve eteğimle birlikte güneş yolu gözlüyor. Neyse bu kapalı havayı fırsat bilip gönül yaylarımı gevşetmeten önce daha dingin ve olgun bir ruh haline bürünmüş vaziyetteyim. Şöyle bir kafamı toparlayıp blogla ve hayatla ilgili neler yaptım, neler yapmalıyım analizi sürecine girdim :)

          Burçlarla ilgileneniniz var mı bilmiyorum ama astrolog ablaların burcumla ilgili öngördüğü gibi 2013'ten beri büyük bir değişim sürecinden geçiyorum. Hayatımla ilgili herşey değişiyor diyebilirim. Bu değişimler sonuca baktığımda hep olumlu yönde olsa da yaşandığı esnada biraz zorlayıcı olabiliyor. Güvenli bulduğum, çok mutlu olmasam da rahatıma gelen, alıştığım bir durumdan vazgeçmek, onu hayatından tamamen uzaklaştırmak biraz cesaret istiyor. Ya da tam tersi aslında hayatımda olmasını içten içe istediğim bir şeyi hedef koymak ve gerekeni yapmak da başarısız olma korkumu aşmayı zorunlu kılıyor. Örneğin youtube'da ilk makyaj videoları izlemeye başladığımda, ya aslında ben de böyle bakımlı olsam devamlı makyajımı yapsam diye düşünürken içimdeki muhalif ses, "hadi be! sen üşengeçsin hergün hayatta makyaj yapamazsın diyordu" Bunun nasıl sonuçlandığını kozmetik blogu açmamdan farkedersiniz heralde. Dansa başlamayı da çok istediğim halde şuana kadar gittiğim kurslarda pek istikrarlı olmayışım beni korkutuyordu ama 6 ay oldu zorunlu durumlar hariç hiç sektirmeden gidiyorum dans derslerine.
 
          Bu yazıyı ne yazacağımdan emin olmadan yazmaya başladım. Saçma sapan bir uzunlukta olacak ama kendi blogumda özgürüm saçmalama dozunun kararı tamamen bana ait yıh yıh! Bir de bu yazıyı şuanda okuyan, hayatında değiştirmek istedikleriyle ilgili bir türlü adım atamayan fıstık! Sana sesleniyorum. Harekete geç! İlişkinde mutlu değil misin sündürme, işinde, eğitiminde daha iyi olmak mı istiyorsun küçük hedeflerle başla. Dil öğren, enstruman çal kısacası yaşamayı kendine iş edin. Evet kötü insanlar var, evet haksızlığa uğruyoruz zaman zaman ya da hayal kırıklıklarımız oluyor. Ya da kimse bize birşey yapmasa bile kendi irademizin ihanetine uğruyoruz bazen ,çok başarmak isteyip yeterli çabayı gösteremiyoruz. Ama hayat bunlara rağmen değil bunlarla güzel. Engelleri aşabilmenin hazzıyla yola devam etmek daha keyifli. Hergün yeni bir macera! :)

       

     

         
       
       
         
         

1 Nisan 2014 Salı

Clinique High Impact Mascara

      Geçenlerde yaptığım Clinique alışverişimin ( yazısı için tık ) yanında hediye olarak. High Impact adlı rimelin mini boyunu vermişlerdi. Bu kadar beğeneceğimi hiç düşünmüyordum açıkcası ama çok çok beğendim bu rimeli.

       Aslında ben rimellerde tercihimi uzunluktan çok hacim veren dramatik simsiyah bir görüntü yaratan rimellerden yana kullanıyorum. Bu rimel bu beklentilerime çok uymasa da normalde çok da uzun olmayan kirpiklerimi upuzun göstermesiyle kalbimi çalmayı başardı. Belki daha uzunluk verme konusunda iddialı rimellerden daha çok denemeliyim




      Kirpikleri ayırma konusunda çok başarılı. Herhangi bir topaklanma ya da yapışma olmuyor. Saatlerce gözümde kalıyor akma ya da dökülme problemi yok.
                       
      İnce uzun sık kıllardan oluşan bir fırçası var. Bu fırça uygulamayı oldukça kolay kılıyor ve kat kat geçseniz bile topak topak bir görüntü yaratmıyor


      Hacim verme konusunda biraz daha başarılı olabilseymiş biter bitmez koştura koştura büyük boyunu alacağım bir ürün olurmuş. Uygun fiyatlı markaların da çok güzel rimelleri olduğu için bunun tam boyunu almayacağım sanırım ama elimdeki ufaklık bitene kadar zevkle kullanacağım.


 

29 Mart 2014 Cumartesi

Clinique Alışverişim

      Sivilce problemim  zaman zaman hafiflese de arada tekrar coşarak geri dönüyor! Şu sıralar da cildim çok kötü durumda. Cilt bakım rutinime de çok dikkat etmeme rağmen kalıcı bir gelişme elde edemedim ne yazık ki! Clinique'in 3 aşamalı cilt bakım rutini seti hakkında çok iddialı olumlu yorumlar duyunca ben de denemeye karar verdim. Belki istikrar iyi gelir cildime diye düşünüyorum.
         


      Deneme amaçlı bir alışveriş olduğu için büyük boylarını almadım. Küçük boy ürünleri içeren anti-blemish solutions adlı setin fiyatı uygun geldi. Görevli bayanın dediğine göre 2 ay gidermiş bu ürünler ama ben pek emin değilim açıkcası. 50 ml temizleme köpüğü, 100 ml tonik, 30 ml nemlendirici içiyor.


Bu kadar sivilcelenmemde hergün fondöten kullanmamın da etkisi olabilir diye düşünüyorum. Ama hele cildim bu haldeyken cilt makyajı yapmayı bırakmam söz konusu bile değil :/ O yüzden bari sivilceli ciltler için özel üretilmiş bir fondöten kullanayım diye düşünerek Clinique'in yine anti-blemish solutions serisine ait fondöteni denemeye karar kıldım.


   Bir de promosyon varmış bana bu sevimli pembe kutunun içinde mini boy bir all about eyes göz kremi ve high impact mascara hediye ettiler. Pek mutlu oldum! :D


      Bugün sivilcelerimin fotoğrafını çektim. Hafta hafta da bu fotoğraf çekme işlemine devam etmeyi planlıyorum. Gelişmeleri sıkı takip edip kesin bir fikrim oluşunca tekrar bir yorum yazısı yazacağım bu ürünler hakkında! Sizlerin Clinique ile olumlu olumsuz tecrübeleriniz neler? Ya da sivilce probleminizi çözmenize yardımcı olan başka ürünler varsa hangi ürünlerdi?

25 Mart 2014 Salı

Essence Far Bazı

     Far bazı konseptini ilk, Urban Decay Naked paletimi aldığımda içinden çıkan primer potion ı denediğimde öğrenmiştim. Önemli bir fark yarttığını düşünüyorum. Ancak Urban Decay ya da Benefit'inki gibi meşhur far bazları, benim bir far bazına ayırabileceğim bütçenin çok üstünde malesef. O yüzden en ucuz alternatif olan E.L.F 'i kullandım. (yazısı için tık tık) Gayet memnun da kaldım. O da bitince ve The Balm'ın Put a lid on it'i de denemeye çok istememe rağmen hiç bir yerde bulamadım. Kolay ulaşılabilir bir seçenek olan Essence'i denemeye karar verdim.


     Çok koyu bir sarı renk olması ilk anda insanı korkutuyor ama göz kapaklarının kırmızılığını dengeleme konusunda gayet başarılı. Ama bunun dışında da pek bi yararını göremedim malesef. Ne farın renginin daha canlı görünmesi konusunda bir katkısı var ne de farın çizgilere dönmesine engel oluyor.          Youtube'da kimin olduğunu hatırlamadığım bir makyaj videosunda görmüştüm. Farını uygulamadan önce göz kapaklarına kapatıcıdan sürüp onu pudrayla sabitliyordu baz yerine. Ben de ondan esinlenerek bu pek işime yaramayan far bazını işe yarar hale getiriyorum. Bunu uyguladıktan sonra pudrayla sabitleyip farı öyle sürdüğümde çizgilere dolma vs olmuyor. Farın kalıcılığı artıyor.


      Bittikten sonra bir daha almayı düşünmüyorum. Pahalı bir ürün olmadığın vah vah niye aldım diye yazıklanmıyorum. Ama piyasada uygun fiyatlı olup da işe yarayan bir baz vardır eminim. Arayışım sürecek! Bu konuda tavsiyelerinizi esirgemeyin benden :) SEVGİLER!!!