30 Nisan 2014 Çarşamba

Nisan Ayı - En sık kullanılanlar

         Farkettim ki daha önce aylık favoriler, sık kullanılanlar tarzı bir yazı yazmamışım. Vaktidir dedim! Buyrunuz benim Nisan ayında en sık kullandığım ürünler :)


        Şu sıralar Clinique anti-blemish solutions rejimindeyim :) Cilt bakımımda ve fondöten olarak yalnızca bu seriye ait ürünler kullanıyorum. İstikrar belki cildime iyi gelir umuduyla... Dolayısıyla bu ay hergün kullandığım fondöten  Clinique Anti-Blemish Solutions Fondöten. Detaylı yazısı için tık tık



        Fondöten öncesi baz olarak ise çok memnun olduğum Garnier 5 sec. Perfect Blur, hergün elimin gittiği makyaj bazı oldu. Yazısını okumak için tık


        Bu ay cildimdeki kusurlar için çok fazla kapatıcı kullanmadım açıkcası. Cildimi biraz rahat bırakmak istedim ama daha iyi bir görüntü elde etmek istediğimde cilt kusurlarımın üstüne ve hemen hemen hergün göz altlarıma kullandığım kapatıcı MAC Prolongwear concealer oldu.



       Göz altlarıma kapatıcıyı uygulamak için daha önce pek fırça tercih etmiyordum. Ama Ecotools'un airbrush concealer fırçası o kadar başarılı ki bu konuda. Artık kolayıma geliyor hep bu fırçayı kullanıyorum.


        Hem göz altı makyajımı, hem cilt makyajımı sabitlemek için Make Up For Ever'ın HD pudrasını kullanıyorum. Gossmakeupartist 'i takip edenleriniz biliyordur. Kendisi yakın zamanda cilt makyajında kulağa tuhaf gelen bir yöntem tavsiye etti. Ben de denedim ve gerçekten çok memnun kaldım. Nemlendirici ve bazı uyguladıktan sonra, fondötenden önce transparan toz (compact pudra olmamalı) bir pudrayı cildimize uyguluyoruz. Fondöteni pudranın ardından uyguluyoruz.Ve sonra ihtiyaç varsa fondöteni az miktar pudrayla sabitliyoruz. Bu yöntemle hedeflenen daha az fondöten kullanarak daha fazla kapatıcılık elde etmek ve porların görünümünü minimize etmek. Ki bence işe yarıyor. Bir deneyin derim



       The Balm'ın put a lid on it adlı far bazını çok istiyordum. Ama Türkiye'de geçirdiğim kısa zamanlarda bir türlü bulamıyordum. Kardeşceğizim sağolsun ben İzmir'e gitmeden önce, hem de indirim zamanında denk getirmiş bir tane almış benim için. Gerçekten almayı bu kadar istediğim kadar varmış. Çok çok başarılı! Azıcık bir miktar 2 göz kapağına da yetiyor. Farlar bütün gün bozulmadan, çizgilere dolmadan kalıyor. Şahane!


        Göz makyajında bir diğer favorim ise, Essence'in extra longlasting eyeliner pen. İncecik bir çizgi kolayca çizilebiliyor. Kalıcılığı da gayet başarılı. Tek sıkıntısı kısa sürede hemen kurumaya başladı ki bu da keçeli kalem gibi olan eyelinerların bir cilvesi sanırım. Ama o fırça uçlu olan jel eyelinerlarda ben çok sık hata yapıyorum yaa:( Nasıl beceriyorsam bazen kirpiklerime filan bulaştırıyorum :/


        Bu ürünü favorilerimde bahsettiğime inanamıyorum çünkü ilk aldığımda nefret etmiştim. Ama bu ay en sık kullandığım rimel, Bourjois Twist Up The Volume. Bu rimelle olan maceramın detaylarını öğrenmek için buyurunuz


       Dudak ürünleri konusunda favori seçmek beni çok zorladı. Ama galiba bu ay en sık bu ikiliyi kullandım. Essence'in 06 satin mauve adlı dudak kalemini tüm dudaklarıma uyguladıktan sonra, maybelline'in colorama serisinin adı silinmiş bu çok açık pembe dudak parlatıcısını kullanıyorum.


29 Nisan 2014 Salı

NYX alışverişim!!!

        NYX yabancı blogger ve vloggerlardan duyduklarım arasında en çok ağzımı sulandıran kozmetik markalarından biriydi. Bulgaria Mall'daki Debenhams mağazası bir sürpriz yapmış NYX getirmiş!!! Nasıl mutlu oldum anlatamam. Bu sevincim muhtemelen normal insanlara çok manasız geliyordur. Ama biliyorum ki siz kozmetik bağımlıları beni anlıyorsunuz :D

        Neyse ilk gördüğümde duygusal (!) sebeplerden hiç birşey alamadan mağazadan çıkarken resmen fiziksel acı hissettim  :/ Sonra ilk fırsatta soluğu NYX standında aldım. Aldım almasına da stand bildiğin yağmalanmış! Hele o allıklar! İnternetten o kadar swatch videoları izleyip alabilirim diye karar verdiğim allıkların hiç biri kalmamıştı. Var olanlar içinden NYX'in meşhur ürünlerinden birkaç tane edindim deneme amaçlı. Ama hepimiz biliyoruz ki NYX maceram burda bitmez  :) Bulgaria Mall'un da evime ne kadar yakın olduğu düşünürse...
     
                                                          İŞTE ALDIKLARIM
                           
 
Alışveriş yazısını yazana kadar sabredemediğim için hepsini kullandım :) O yüzden kısa kısa yorumlarımı da yazacağım.

NYX alışverişi yapıp meşhur butter gloss'lardan almamak olmazdı. Tabi ki elim hemen en koyu renge gitti. Bu rengin adı cherry pie imiş.



Birkaç yerde açık renklerinin pigmentasyonun daha iyi olduğunu okumuştum gerçekten de bu renginde uygularken homojen bir görüntü elde etmek için biraz uğraşmak gerekiyor. Ama çok büyük mesele değil.



 Rengi göründüğü kadar korkutucu bir kırmızı değil. Günlük kullanım için ideal hafif bir kırmızılık veriyor . Kırmızı kullanmak isteyip cesaret edemeyenler için mükemmel bir başlangıç olabilir. Gerçi ne yalan söyliyeyim ben de daha yoğun pigmentasyonlu, ambalajında görünene daha yakın bir kırmızı tercih ederdim :)


Butter glossların, açık renklerinin pigmentasyonlarının daha başarılı olduğunu duymuşutum zaten. Bu en koyu renkte de homojen görüntü elde etmek için bi kat daha geçmek gerekiyor üstünden. Ama çok da ciddi bir sorun değil. Yapış yapış olmayışı, kremsi yapısı, kalıcılığının bir glossa göre gayet iyi oluşu kusurunun örttü benim gözümde :)

NYX'in allıkları da malum çok konuşulur. Ben de bir tane pudra bir tane de krem allık edindim. Almak istediğim tonlar olmayınca seçmekte biraz zorlandım ama kullanınca seçimlerimden memnun kaldım.

Pudra allığımın tonu Pinched. Nars'ın Orgasm adlı allığına muadil olduğu söyleniyor. Bilmiyorum orasını ben hiç ışıltılı allığım olmadığı için tercih ettim. Altın ışıltıları olan pembe-şeftali. Pembesi biraz daha ağır basıyor.



  Krem allığın rengi ise Natural. Bu da yine bir şeftali-pembe ama çok daha açık bir renk. Yanakta duruşuna bayıldım. Gerçekten ismi gibi çok doğal duruyor. Bu arada krem allık konseptine de anında ısındığımı söylemeliyim.




Son olarak da Jumbo Göz Kalemlerinin, Iced Mocha adlı olanını aldım. Çok hoş bir bronz. Yumuşacık. Sürümü çok kolay, dağıtması çok kolay. Kalem fardan beklediğim herşeyi karşıladı. Tek başına kullandığımda çizgilere dolma yaptı. Ama far bazıyla ya da Naked paletimdeki çok benzer tonda olan bronz renkle sabitlediğimde sorunsuz bütün gün kullanabildim. Bu jumbo kalemlerin hem far bazı, hem göz kalemi, hem de far olarak kullanılması durumunu da çok sevdim. Sadece keşke asansörlü olsalarmış...




Aldıklarım şimdilik bu kadar. Sizlerin de NYX'den muhakkak şunu da denemelisin filan gibi tavsiyeleriniz olursa çok mutlu olurum. SEVGİLER!!!

28 Nisan 2014 Pazartesi

Clinique Anti-Blemish Solutions Fondöten

   
       Yaklaşık 1 ay önce Clinique'in anti-blemish solutions serisinin 3 aşamalı cilt bakım setini ve fondötenini almıştım. (Alışveriş yazısı için tık) Cilt bakım ürünlerini de fondöteni de düzenli kullanıyorum. Sivilcelerimle ilgili olumlu bir gelişme olsa da henüz çok belirgin değil o yüzden cilt bakım ürünlerinin yazısı için daha erken olduğunu düşünüyorum. Ama yüzümdeki sorunlu bölgelerin düzenli fotoğrafını çekiyorum. Yazıyı yazdığımda adım adım gelişmeleri görebileceğiz.
     




      Fondöteni de 1 aydır kullanıyorum. Artık yorumlarımı paylaşabilirim diye düşündüm.

      Elimdeki rengi en açık ton olan 01 fresh alabaster. Çok açık tenli olanlara malesef koyu gelebilir. Almaya niyetiniz varsa muhakkak yüzünüzde deneyin derim.

      30 ml bir ürün, gözüme bayağı küçük gözükmüştü ama elimdeki diğer fondötenlere baktım hepsi 30 ml miş :) Plastik, hafif bir ambalajı var. Gayet pratik ve seyehat dostu.



   Kapatıcılığı orta seviyede. Sivilce problemi olan ciltler için üretildiği düşünülürse biraz daha kapatıcı olsa daha iyi olurmuş sanki. Eğer o gün daha iyi bir cilt makyajım olsun istiyorsam, kapatıcı kullanıyorum. Ama açıkcası son zamanlarda pek de umursamıyorum sivilcelerimin biraz gözükmesini mümkün olduğunca az ürün kullanmaya çalışıyorum.

   


  Bu fondötenle ilgili benim için en büyük sıkıntı şu ; heralde her sivilceli cilt çok yağlı olur diye düşünmüşler, o yüzden hiç acıması yok yüzümde kuru bir bölge varsa çok kötü, pütür pütür bir görüntü yaratıyor. Düzenli peeling ve çok iyi nemlendirmek gerekiyor makyaj öncesi ki kullanmakta olduğum aynı serinin nemlendiricisi bu konuda yeterli olmuyor. O yüzden makyaj öncesi Vichy aqualia thermal nemlendirici kullanıyorum. Yazısı için tık tık Cildi çok kuru olanların uzak durması gereken bir fondöten. Ben de kışın kullanmaya kalksaymışım sonuç hüsran olurmuş. Ama İzmir'in çok sıcak ve nemli yazında çok işime yarayacağı da aşikar.

     Ben hem fırçayla, hem elimle, hem de süngerle uygulamayı denedim. Fırçayla malesef istediğim sonuca ulaşamadım. Elimle ve süngerle denediğimde sonuç daha iyiydi. Süngerle en doğal sonucu almama rağmen hem çok ürün gittiğinden hem de kapatıcılığı biraz daha azaldığından daha çok parmaklarımla uygulamayı tercih ediyorum. Uygulamadaki bence en önemli nokta ürün çok çabuk sabitleniyor. Bu yüzden hızlı hareket etmek gerekiyor. Tüm yüze nokta nokta yapıp dağıtmaya çalışmak yerine bölgesel olarak uygulandığında sonuç daha güzel oluyor.

    His olarak da çok hafif, hiç rahatsızlık vermeyen bir fondöten. Yağlı ciltler için olmasına rağmen ölü gibi mat görüntü yaratmıyor. Sağlıklı ve doğal bir bitişi var.

     Sivilceyle ilgili katkısında yüzde yüz emin olamam tabi ama normalde yüzümde çıkmakta olan bir sivilce varsa bütün gün fondötenle dolaştığımda akşama o sivilce kat be kat büyümüş olur. Ama bu fondöteni ve cilt bakımı serisini kullandığımdan beri yeni sivilce pek çıkmıyor sanki. Var olanlarda kuruyor gibi ama yazının başında da dediğim gibi sivilce durumumda gerçekten büyük değişim olduğu zaman daha net konuşabilirim bu konuda.

    Yağlı cildi olup, sivilce sorunu yaşayanları çok çok mutlu edeceğini düşündüğüm bu ürün beni de şimdilik biraz uğraştırmakla beraber memnun ediyor!..




   

26 Nisan 2014 Cumartesi

uzuuun bir aranın ardından...

   

      Son zamanlarda, günler hızla akıp gidiyor ben de dilim dışarda peşlerinden koşuyorum gibi hissediyorum. Yakın zamanda bir cerrahi sınavı atlattım, onun üstüne hemen kısa bir Türkiye seyehati, Sofya'a geri dönüş ve Almanca kursu, dans kursu derken pek sevgili blogcağızımı ihmal ettim :( Yeniden ritmimi bulmalıyım!

            Sofya'da malesef kapalı ve yağmurlu bir hava var. O yüzden "hurrey bahar geldi ayy ne kadan da enerjikim" modum beklemede kalakaldı, İzmir'deyken aldığım çiçekli elbisem ve eteğimle birlikte güneş yolu gözlüyor. Neyse bu kapalı havayı fırsat bilip gönül yaylarımı gevşetmeten önce daha dingin ve olgun bir ruh haline bürünmüş vaziyetteyim. Şöyle bir kafamı toparlayıp blogla ve hayatla ilgili neler yaptım, neler yapmalıyım analizi sürecine girdim :)

          Burçlarla ilgileneniniz var mı bilmiyorum ama astrolog ablaların burcumla ilgili öngördüğü gibi 2013'ten beri büyük bir değişim sürecinden geçiyorum. Hayatımla ilgili herşey değişiyor diyebilirim. Bu değişimler sonuca baktığımda hep olumlu yönde olsa da yaşandığı esnada biraz zorlayıcı olabiliyor. Güvenli bulduğum, çok mutlu olmasam da rahatıma gelen, alıştığım bir durumdan vazgeçmek, onu hayatından tamamen uzaklaştırmak biraz cesaret istiyor. Ya da tam tersi aslında hayatımda olmasını içten içe istediğim bir şeyi hedef koymak ve gerekeni yapmak da başarısız olma korkumu aşmayı zorunlu kılıyor. Örneğin youtube'da ilk makyaj videoları izlemeye başladığımda, ya aslında ben de böyle bakımlı olsam devamlı makyajımı yapsam diye düşünürken içimdeki muhalif ses, "hadi be! sen üşengeçsin hergün hayatta makyaj yapamazsın diyordu" Bunun nasıl sonuçlandığını kozmetik blogu açmamdan farkedersiniz heralde. Dansa başlamayı da çok istediğim halde şuana kadar gittiğim kurslarda pek istikrarlı olmayışım beni korkutuyordu ama 6 ay oldu zorunlu durumlar hariç hiç sektirmeden gidiyorum dans derslerine.
 
          Bu yazıyı ne yazacağımdan emin olmadan yazmaya başladım. Saçma sapan bir uzunlukta olacak ama kendi blogumda özgürüm saçmalama dozunun kararı tamamen bana ait yıh yıh! Bir de bu yazıyı şuanda okuyan, hayatında değiştirmek istedikleriyle ilgili bir türlü adım atamayan fıstık! Sana sesleniyorum. Harekete geç! İlişkinde mutlu değil misin sündürme, işinde, eğitiminde daha iyi olmak mı istiyorsun küçük hedeflerle başla. Dil öğren, enstruman çal kısacası yaşamayı kendine iş edin. Evet kötü insanlar var, evet haksızlığa uğruyoruz zaman zaman ya da hayal kırıklıklarımız oluyor. Ya da kimse bize birşey yapmasa bile kendi irademizin ihanetine uğruyoruz bazen ,çok başarmak isteyip yeterli çabayı gösteremiyoruz. Ama hayat bunlara rağmen değil bunlarla güzel. Engelleri aşabilmenin hazzıyla yola devam etmek daha keyifli. Hergün yeni bir macera! :)

       

     

         
       
       
         
         

1 Nisan 2014 Salı

Clinique High Impact Mascara

      Geçenlerde yaptığım Clinique alışverişimin ( yazısı için tık ) yanında hediye olarak. High Impact adlı rimelin mini boyunu vermişlerdi. Bu kadar beğeneceğimi hiç düşünmüyordum açıkcası ama çok çok beğendim bu rimeli.

       Aslında ben rimellerde tercihimi uzunluktan çok hacim veren dramatik simsiyah bir görüntü yaratan rimellerden yana kullanıyorum. Bu rimel bu beklentilerime çok uymasa da normalde çok da uzun olmayan kirpiklerimi upuzun göstermesiyle kalbimi çalmayı başardı. Belki daha uzunluk verme konusunda iddialı rimellerden daha çok denemeliyim




      Kirpikleri ayırma konusunda çok başarılı. Herhangi bir topaklanma ya da yapışma olmuyor. Saatlerce gözümde kalıyor akma ya da dökülme problemi yok.
                       
      İnce uzun sık kıllardan oluşan bir fırçası var. Bu fırça uygulamayı oldukça kolay kılıyor ve kat kat geçseniz bile topak topak bir görüntü yaratmıyor


      Hacim verme konusunda biraz daha başarılı olabilseymiş biter bitmez koştura koştura büyük boyunu alacağım bir ürün olurmuş. Uygun fiyatlı markaların da çok güzel rimelleri olduğu için bunun tam boyunu almayacağım sanırım ama elimdeki ufaklık bitene kadar zevkle kullanacağım.