15 Haziran 2013 Cumartesi

İLK ÇEKİLİŞİM!!! (SONA ERDİ!)


     Çok heyecanlıyım ilk çekilişimi düzenliyorum umarım katılım olur:) Genelde bloggerlar çekilişteki hediyeleri önceden alıp fotoğrafını koyuyorlar farkındayım ama ben ürünlerin renklerini kazananın tercihlerine göre ayarlamak istediğim için burda temsili fotoğraflar koyuyorum. Kazanan belli olduktan sonra onunla iletişime geçip öyle alıcam ürünleri:). Yani tüm hediyeler kullanılmamış olacak.
     Resimler alıntıdır.

  1. Çekilişe katılmak için sağdaki eiffel kulesi resmi olan bloglovin logosuna ve bu siteye katlın butonuna tıklayıp, bloglovinden ve google friend connectiondan takipçim olmanız ve mail adresinizi içeren bir yorum bırakmanız yeterlidir
  2. Blogu olanlar bloglarında, olmayanlar da facebooK ve twitterda çekilişi duyurup linki yorumda paylaşırlarsa , çekilişimi duyurdukları her bir yer için +1 hak elde edecekler (örneğin hem facebook, hem twitter, hem blogunda duyuran +3 hak kazanmış olacak)
  3. Kargo ücreti bana aittir ancak malesef yurtdışına gönderim yapamayacağım.
İYİ ŞANSLAR:) İŞTE HEDİYELER:
ColorStay Makeup With Softflex for Combination/Oily Skin
REVLON COLORSTAY  FONDÖTEN

Revlon Just Bitten Kissable™ Balm Stain
REVLON JUST BITTEN KISSABLE LIP STAIN 









WET'N WILD COLOR ICON FAR


13 Haziran 2013 Perşembe

MAX FACTOR COLOUR ELIXIR LIPSTICK

     Ben daha önce hiç Max Factor ürünü kullanmadım. Neden bilmiyorum ama Max Factor yerine elim hep Maybelline veya Loreal'e gider. Ama geçtiğimiz haftalarda indirim vardı bazı ürünlerinde. Colour Elixir adlı rujunun da komik sayılabilecek bir fiyata olduğunu görünce denemek istemiştim. İyi ki de istemişim hatta şuan başka renklerinden de almadığıma pişmanım.





Yapısı o kadar güzel o kadar kremsi ki an-la-ta-mam! Ben cildim olsun, saçım olsun, dudağım olsun her konuda nemsizlikten muzdarip olduğumdan böyle nem veren bir ürünle karşılaştığımda çok bir memnun oluyorum. Bendeki renginin adı burnt caramel 745. Çok hoş bir karamel-nude tonu. Ama hafif kahveye çalan renklerden hoşlanmayanlara pek hitap etmez sanıyorum. Ama şöyle de bir gerçek var ki bu rujun tüm renk seçenekleri daha soluk daha doğal tonlarda. Yani canlı, parlak renkler arayanlar memnun kalmayabilir.                        






     Çok önemli bir detay değil belki ama ambalajı da çok şık duruyor bence. Loreal'in lip staininki gibi altın rengi hoş bir ambalaj yapmışlar.( Loreal lipstain yazısını okumak için tık tık:) )      Ben de bu başarılı deneyimden sonra Max Factor ürünlerine bir şans vermeye karar verdim. Özellikle denemem gerektiğini düşündüğünüz bir ürün varsa tavsiyelerinizi bekliyorum. Sevgiler..















Fondöten yorumlarını okumak için tık:)
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                            

11 Haziran 2013 Salı

loreal caresse wet shine lip stain

     Lip stain konsepti son zamanlarda epeyce popülerleşti. Dudak boyası olarak tercüme edebileceğim bu ürünler dudağın rengini değiştirerek diğer rujlara göre daha uzun süreli kullanım sağlıyor. Ama piyasadaki lip stainlerin çoğunluğu mat görünümlü ve malesef dudağı bir miktar kurutuyorlar... O yüzden loreal'in wet shin lip stainini gördüğümde pek çok kişi gibi ben de heyecanla denemek istedim. YSL'in de aynı nitelikte bir ürünü var aslında ama duygusal(!) sebeplerden o herkese hitap etmediğinden Loreal'inki yoğun ilgi gördü.
      Öncelikle şunu söylemeliyim  ıslak görünümlü dudaklardan hoşlanmıyorsanız bu üründen de hoşlanmayacaksınız. Dudak parlatıcısı kullanmayı seviyor ve parlatıcım daha uzun dayansın istiyorsanız memnun kalacağınızı düşünüyorum.
      Dudağa ilk tuygulandığında hafif bir karıncalanma hissi yaratıyor ama çok kısa bir süre için. Sonrasındaysa yapış yapış değil ve gayet hafif. Yani bütün gün dudağımda birşey var rahatsızlığıyla dolaşmıyorsunuz.
      Ben almaya karar vermeden önce yorumlarını okumuştum ve ne beklemem gerektiğini biliyordum o yüzden hayal kırıklığı yaşamadım. Ama en çok hayal kırıklığı yaşatan sebebin renkleriyle ilgili olduğunu biliyorum. Ambalajın (ki ambalajına bayıldım) bir kısmından ürünün kendi rengi gözüküyor ve doğal olarak o renge bakarak seçim yapıyorsunuz ama eve gelip dudağınızda denediğinizde bambaşka bir renk! Özellikle açık renklerini alanlar çok şikayetçi bu durumdan renkler kendini hiç göstermiyor çünkü. Benim aldığım renk 200 princess. Dışarıdan parlak mercan görünüyor ama dudakta turuncu alt tonlu kırmızımsı bir renk çıkıyor. Ben rengi çok sevdiğim için aaaa niye farklı ama buuu demedim açıkcası:D
      Çok yoğun bir pigmentasyonu olmadığı için bir kat sürüyorum kurumasını bekleyip ikinci bir kat sürüyorum. Bu şekilde uyguladığımda verdiği renkten gayet memnunum. İdeal görüntü için tek yöne uygulanması önemliymiş. Bu sıvı yapıdaki dudak ürünlerini ben çok da düzgün uygulayamıyorum açıkcası ama beni idare ediyor:)
       Gelelim kalıcılığınaaa işte o konuda kesinlikle çok çok mutluyum diyebilirim. Birşey yemeden 6 saat kaldığı oldu ve ilk saatlerdeki kadar parlak olmasa da bozulmadan kaldı dudağımda cidden etkilendim. Bugün de saat tutarak ve yemek yiyerek denedim bloga yazmak için sonuçlarını. yemek yedikten sonra homojenliğini kaybediyor tazelenirse daha güzel durur ama yinede diğer rujlarla kıyaslandığında çok çok iyi. İlk sürdüğümde ve 4 saat sonra yemek yedikten ve su içtikten sonra fotoğrafladım. Fotoğraf kalitesi çok iyi olmasa da aşağıda paylaşıyorum fotoğrafları bir fikir vermesi açısından.



                                                          Bu sabah ilk sürdüğümde


                                                   Bu 4 saat sonra (yemek yemiş halim)


     



9 Haziran 2013 Pazar

şöyle bir toparlarsak..

Ülkenin durumu son günlerde hepimizin önceliğiydi... Ben ne yazık ki Türkiye'de değildim bu süreçte ama zaman zaman heyecanlanarak zaman zaman kaygılanarak takip ettim olan biteni. Bugün de gördüm ki yavaş yavaş bloglara yeni yazılar eklenmeye başlanıyor. Ben de bir nerdeee kalmıştııık ruh haline büründüm. En son makyaj malzemelerimle ilgili kategori kategori yorum yazıları yazacağımdan bahsetmiştim. Elimdeki tüm fondötenlerle ilgili yazılarımı bitirmiştim o yazıları görmek için:
bourjois healthy mix
rimmel wake me up
revlon colorsay
maybelline bb cream
e.l.f. flawless finish
loreal true match
Bundan sonrasında ise dudak ürünleriyle devam etmek istiyorum (rujlar + parlatıcılar) Önümüzdeki günlerde bunların yazıları gelecek.
Birde aklımda şöyle bir düşünce var; benim blogum çok populer değil ancak benim için şuanda 1000e yakın sayfa görüntülenmiş olması bile mutluluk verici... Benim yazdığım birşeyler 900 küsur kez okunmuş:) komik ama beni heyecanlandırıyor o yüzden sayfa görüntülenme sayım 1000e ulaştığında bir çekiliş düzenlemek istiyorum. Hediyelerimi henüz belirlemedim ama Revlon, wet'n wild gibi Türkiyede olmayan denemek istediğiniz ürünlerden seçmek istiyorum. Bu konuda da tavsiyelerinize ihtiyacım var. Bu çekilişte ne olsun isterdiniz? Yorumlarınızı bekliyorum yarın loreal caresse wet shine lip stain yazısında görüşmek üzere...
Sevgiler!

27 Mayıs 2013 Pazartesi

bourjois healthy mix radiance reveal fondöten

    Ahh bourjois ahh iyi bir marka olduğunu düşünüyordum zaten ama bu kadarını da beklemiyordum gerçekten! Helal olsun diyorum başka birşey demiyorum... Çok sevdim bu fondöteni cidden. Neyse gelelim bu fondöteni neden bu kadar çok sevdiğime
    Bir kere bu aydınlık ve ışıltı veren bir fondöten o yüzden cildiniz yağlıysa ve parlama probleminiz varsa çok doğru bi seçim olmayabilir ama benim gibi nemsiz, mat görünen bir ciltten muzdaripseniz işte size çözüm. Sağlıklı ve fresh görünmemi sağladığını düşünüyorum.
    Meyve içerikli olduğu ve bu yüzden daha doğal ve sağlıklı olduğu iddiasında marka. Ne kadar sağlıklıdır orası tartışılır ama meyve kokulu olması çok hoşuma gitti. Genelde fondötenler çok hoş kokmuyor malesef çünkü:(
    Ben şahsen güneş koruma faktörü içerseydi çok daha mutlu olurdum. Ama içermiyor oluşu da fotoğraf çektirmek istenilen zamanlar için avantajlı bir durum. Diğer günlerde de altına güneş kremi sürülür oluuur biter...
    Bazı fondötenler bütün gün kendini hissettirir ağır bir his bırakır. Bazıları ciltte bir kuruluk yaratır. Bu fondötenin en sevdiğim özelliklerinden biri; cildime fondöten sürmüş gibi değil de krem sürmüş gibi hissediyorum ve cildime nem veriyormuş gibi geliyor.
    16 saat kalıcı olduğu yazıyor üzerinde. O kadar olur mu bilmiyorum ama özellikle pudrayla kullanıldığında tatmin edici bir kalıcılığı olduğunu söyleyebilirim.
    Kıvamını nasıl anlatsam bilemiyorum. Ne çok sıvı ne çok kıvamlı ama i-na-nıl-maz kolay dağılıyor ve bu yüzden uygulaması bana çok kolay geliyor. Real techniques'in buffing fırçasını kullanıyorum. Sonuçtan gayet memnunum.
    8 farklı rengi var (51-58). En açığı bana uygun oldu gerçi ancak benden açık tenli çok insan var onlara biraz koyu gelebilir malesef...
    Kapatıcılığı orta derecede. tabi ki tamamen kapatmıyor sivilcelerimi ama beni mutlu etmeye yetecek kadar kapatıyor:D
     Anlamışsınızdır zaten ben pek bi kötü özelliğini bulamadım bir fondötenin. En azından denenmeyi hakediyor bence. Chanel Vitalumiere Aqua'nın muadili olduğu iddiası da ortalıkta dolanıyor. Ben züğürt bir öğrenci olarak Chanel'i denemedim ama Bourjois ve Chanel'in aynı firmaya ait markalar olduğu düşünülürse çok ütopik bir iddia değil sanki:) Ambalajın pisliğinin kusuruna bakmazsınız artık kapağını da kaybettim zaten:)
   


 

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Revlon Colorstay Fondöten

    Bloglarda ve youtubeda bomba etkisi yapan bir fondötendi revlon colorstay. Kullandığı en iyi fondöten olduğunu söyleyenleri filan da görünce ben de koşa koşa gidip almıştım. 24 saate kadar kalıcılık sağladığı ve kusursuz bir görüntü yarattığı iddiasında. 24 saati bilemem ama kalıcılık konusunda çok çok başarılı olduğu bir gerçek. Daha yüzüme sürerken bile sabitleniyor ve o yüzden uygulaması çok kolay değil. Parça parça tüm yüze uygulayıp dağıtmaya çalışmak yerine bölge bölge dağıtarak uygulamak daha doğru olacaktır sanırım.
     SPF 15 olması hoş tabi ama yaz günleri için yeterince koruyucu değil.
     12 farklı renk seçeneği var. Ben 150 buff denilen en açık rengini kullanıyorum ve bu rengin sarı alttonlu olduğunu söyleyebilirim ama diğer renk seçeneklerini bilmiyorum.
     Ayrıca cilt tiplerine göre 2 seçenek sunulmuş: biri karma ve yağlı ciltler için biri de normal ve kuru ciltler için ama bu noktada şunu belirtmeliyim ki kuru ciltler için olanını almama rağmen kışın bu fondöteni kullanamadım. Cildimde pul pul acayip bir görüntü yarattı. Kışın nemsizliktenden  dolayı yer yer kuruyan bölgeler olur ya hani o bölgelerin hiç gözünün yaşına bakmıyor. O yüzden ben kuru ciltler için olanını bile kuru ciltlere pek tavsiye etmiyorum kendi deneyimlerime dayanarak.
     Kapatıcılığı bayağı tatmin edici. Sorunlu cildi olup günlük makyajında da yoğun kapatıcılık beklentisi olanları memnun edeceğini düşünüyorum.
     Bu ürünle ilgili en sevemediğim 2 şey: ambalajının pompalı olmaması dolayısıyla her defasında ihtiyacım olandan fazla ürün dökülmesi ve kokusu. Ben aslında koku konusunu pek takan biri değilim ama bunun  kimyasal kokusu cidden rahatsız ediyor uygulama anında.
     Mat bitiriş, iyi kapatıcılık ve kalıcılık arıyorsanız muhakkak deneyin derim ama ben bana uygun bir ürün olduğunu düşünmüyorum pek, gönlüm hep biraz ışıltılı bitirişi olan fondötenlerde o yüzden bir daha almayı düşünmüyorum...

 
 

13 Mayıs 2013 Pazartesi

Rimmel Wake Me Up Fondöten

Eveet fondöten yazılarımın ilkinde  rimmel wake me up fondöten'den bahsetmek istedim. Bazı kusurları olmakla beraber genel olarak beğendiğim bir fondöten kendisi.
Öncelikle markanın iddiası nedir bakacak olursak...
*cilde uyanık ve aydınlık bir görüntü verir
*cildin ışıltılı görünmesini sağlar
*kusursuz ve doğal görünümlü bir bitirişi vardır
*vitamin ve nemlendirici kompleks içerir
  demişler. Doğru da demişler gerçekten çok sağlıklı ve aydınlık bir görüntü veriyor. İçinde minik minik parlak
  partiküller var. Ama kesinlikle rahatsızlık veren abartılı bir pırıltı değil. Kısaca doğal ve sağlıklı bir görüntü      veriyor diyeyim ve bu konuda benden tam puan aldığını belirtip geçeyim:).
Spf 15 olması da gayet güzel.
Renk seçeneği çok fazla değil malesef 5 tonu var sanırım ama 100 ivory bana tam uydu mutluyum:) Sarı alt tonlu bir fondöten yani  pembe alt tonlu olanlar almadan bir düşünmeli bence.
Yoğun kıvamlı bir fondöten. Kremsi diyebilirim. Bu yüzden dağıtmak için biraz uğraşmak gerekiyor. Elle de uygulanabilir tabi ama ben fırçayla sürdüğümde daha başarılı buldum.
Kapatıcılığı orta karar, cildi çok sorunlu olmayan herkesin işini görür bence.
Bunca olumlu özelliğinin yanında öyle bir sorunu var ki tüm bu güzel yanlarını gölgede bırakıyor benim gözümde. Kalıcılık! Rezalet desem ayıp olur mu acaba? 2,3 saatten fazla yüzümde durduğu zaman çizgi, gözenek ne bulursa içine doluyor. Pudrayla daha iyi elbette ama yine de gün içinde rötuş yapma ihtiyacı duyuyorum.
Toparlamak gerekirse:
Yağlı ciltlere uygun olduğunu düşünmüyorum. Parlama sorununu daha göze batar hale getirmesi kaçınılmaz:(
Eğer kullanıyım bütün gün suratımda kalsın kafam rahat olsun diyorsanız ı ıh imkansız!
Ama beklentiler doğru belirlenirse memnun kalınacak bir fondöten bence. Ben kısa süreli dışarı çıkacağım zaman bu fondöteni kullanmayı seviyorum.