18 aralikta vizyona girdiği gün annemle izledik filmi. Hala bazi yerlerde vizyondayken blogda bahsediyim istedim.
Filmde Demet Akbağ, eşini henüz kaybetmiş orta yaşta bir kadini canlandirmis. Çoluk çocuk, torun, eşinin gölgesi derken hayatta pek ben ne istiyorum diye düşünme fırsatı olmamış. Eşinin ölümüyle bir boşluk duygusuna kapılıyor önce. Toplumun kendi yaşındaki bir kadına yüklediği köşesinde oturup bayramlarda çocuklarının yolunu gözleme rolü pek cazip gelmiyor. Birkaç farkli aktivite deneyip hobi sahibi olmaya çalışsa da aradığını bulamıyor. En sonunda evlendiği için yarım bıraktığı su ürünleri fakültesine dönmeye karar veriyor.
Okulda çocuklarindan bile daha genç "sinif arkadaslari"yla uyum surecinin epey sancili olduğunu tahmin edersiniz. Zincirleme yanlis anlasilmalar sonucu kendini 2 tane Caretta Carettanin yerini tespit etmek uzere yola cikan arastirma gemisinde buluyor. Boylece de yolu karizmatik ama biraz huysuz kaptanimizla (Yetkin Dikinciler) kesişmiş oluyor. Kaptanla sürtüşmeli başlayan ilişkileri, birbirlerinin hassas yönlerini farketmeleriyle boyut değiştiriyor. Bu yolculuk da Nadide hanim için ne istediğini keşfetme yolculuğuna dönüşüyor.
Nadide Hayat insanda derin izler bırakan bir bàş yapıt filan diyemem tabii. Ama keyifli zaman gecirtecek, bolca gülümseyerek izleyebilceğiniz bir film isterseniz tavsiye edilir :) Bir sonraki yazida görüşmek üzere! Sevgiler...
Ben de sevdim bu filmi:)
YanıtlaSilinsanın içini ısıtan tatlış bi filmdi :)
SilDemet Akbağ sanki normal oyunculukta değil de Hükümet Kadın, Feriştah vb taklit yeteneğini ortaya koyduğu filmlerde daha başarılı. Blogunuzu takibe aldım. Ben de beklerim. http://turgayaksoy.blogspot.com.tr/
YanıtlaSilEvet dusununce ben de o tur rollerde daha etkileyici buldufumu farkettim ama genel anlamda begendigim bi oyuncu. Tesekkurler ben de muhakkak iade i ziyarete gelirim :)
YanıtlaSil